Uluslararası Çocuk Merkezi (ICC) ve Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) birlikte düzenlediği ve iki gün sürecek olan ''Yeni Aşıların Uygulanma Stratejileri ve Politikaları'' konulu toplantı, Bilkent Üniversitesi ICC Toplantı Salonu'nda başladı. Toplantıya, Türkiye'deki çeşitli üniversitelerden hekimlerin yanı sıra Azerbaycan, Afganistan, Özbekistan, Gürcistan, Yunanistan, Bosna-Hersek, Romanya, Türkmenistan, Rusya Federasyonu ile Kuzey Irak'taki aşı uygulamalarından sorumlu bilim adamları da katıldı. ICC Başkanı Prof. Dr. Tomris Türmen, toplantıda yaptığı konuşmada, her çocuğun bağışıklanma ve ölümcül hastalıklardan korunma hakkının olduğunu vurgulayarak, çocuk sağlığı açısından önemli olan aşıların her zaman gündemde tutulması gerektiğini söyledi. Türmen, toplantının, yeni aşıların uygulanması konusunda yaşanan sıkıntıların paylaşılması ve çözüm yollarıyla ilgili bilgi alışverişinde bulunulması amacıyla düzenlendiğini söyledi. Her çocuğun bağışıklanma ve ölümcül hastalıklardan korunma hakkının olduğuna dikkati çeken Türmen, çocuk sağlığı açısından çok önemli olan aşıların her zaman gündemde tutulması gerektiğini vurguladı. WHO Avrupa Bölge Bürosu Bulaşıcı Hastalıklar ve Aşılama Bölüm Koordinatörü Dr. Nedret Emiroğlu da aşının öncelikle bir çocuk hakkı olduğuna işaret ederek, ''Aşı, sağlık açısından da en etkin, güvenli, maliyeti ucuz ve bulaşıcı hastalıkları engelleyen en önemli silahtır'' dedi. Dünyada ilk aşılama programının WHO başkanlığında 1974 yılında başlatıldığını hatırlatan Emiroğlu, günümüzde birçok ülkede difteri, tetanos, boğmaca, kızamık, çocuk felci, verem ve hepatit B'den (sarılık) koruyucu 7 aşının zorunlu olarak uyguladığını anlattı. Emiroğlu, Türkiye'de son yıllarda aşılamaya verilen önemin çok arttığını ifade ederek, şunları kaydetti: ''Bu konuda ciddi kaynaklar sağlandı ve yeni aşılar gündeme alındı. Ülkemizde, artık sadece kızamık aşısı yapılmıyor, bunun yerine kızamık, kızamıkçık, kabakulak üçlü aşısı yapılıyor. Böylece kızamıkçık ve kabakulak hastalıkları da engelleniyor. Son bir çalışma olarak da menenjit hastalığını önleyici ‘Hemofiluz influenza tip B’ (Hib) aşısı uygulanmaya başlandı.'' ''PROGRAMDAKİ AŞILAR MUTLAKA YAPTIRILMALI'' Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülsev Kale de Türkiye'de Sağlık Bakanlığı tarafından uygulanmakta olan aşı programının yeterli olduğunu söyledi. Aşı programında olan ve Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz yapılan aşılardan bazılarının ateş yapabildiğini anımsatan Kale, ''Hasta sahipleri ithal aşıların kullanılması kararında serbest bırakılmalı. İthal aşılara ulaşamayan kesim, hiçbir zaman 'bu aşının yan etkileri fazladır' diyerek aşısız bırakılmamalı, mutlaka mevcut aşılar yaptırılmalı'' uyarısında bulundu. Kale, Türkiye'de daha önce ölümlere yol açan kızamık ve menenjit hastalıklarının aşı sayesinde kontrol altına alındığını sözlerine ekledi. ''AŞI KARTI MUTLAKA SAKLANMALI'' Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Klinik Şefi Doç. Dr. Gonca Yılmaz, çocukluk çağında uygulanan aşıların mutlaka aşı kartına kaydedilmesi, bu kartların da saklanması gerektiğini söyledi. Yılmaz, ''Bağışıklamanın takvime uygun yapılabilmesi için aşı kartı düzenli tutulmalı. Aileler çocuklarını aşıya götürürken bu kartlarını yanlarına almalıdır'' dedi. Ailelere çocuklarının aşılarını ihmal etmemeleri uyarısında bulunan Yılmaz, aşılanma şansını kaçıran çocukların tespit edilmesi halinde, kalan aşılarının yaşına uygun olarak tamamlanması gerektiğini bildirdi. Yılmaz, şunları söyledi: ''Herhangi bir nedenle bir sağlık kuruluşuna başvuran çocuğun buradaki sağlık personelince aşılarının tam olup olmadığına bakılmalıdır. Sağlık personeli çocuğun geçmişte hangi aşılarını yaptırdığını tespit etmeli, eksik aşısı varsa hemen yaşına uygun olan aşısı yapılmalıdır. Aşı kartının düzenli tutulması, bu takibin daha sağlıklı yapılmasını sağlar.'' ''HAFİF ATEŞ AŞIYA ENGEL DEĞİL'' Yılmaz, sağlık personelince zaman zaman aşı uygulanmaması gereken durumların yanlış algılandığını ifade ederek, ''Bazı sağlık personeli hafif ateş ya da grip olduğunda çocuğa aşı uygulamayabiliyor. Hafif ateş, grip ve üst solunum yolu enfeksiyonları aşının yapılmasına engel değildir'' diye konuştu. RUTİN AŞI TAKVİMİ Ülkede geçen yıldan itibaren uygulanmaya başlanan yeni aşı takvimiyle halen yapılmakta olan aşılar şu hastalıklardan koruyor: -DBT (karma) aşı: Difteri-Boğmaca-Tetanoz -OPV (Polio) aşısı: Çocuk felci -Hepatit B aşısı: Hepatit B'ye bağlı B tipi sarılık, siroz ve karaciğer kanseri -Hib aşısı: Hemofiluz influenza tip b'ye bağlı menenjit, zatürre ve orta kulak iltihapları -BCG aşısı: Verem -KKK (Kızamık-Kabakulak-Kızamıkçık) aşısı: Doğumsal kızamıkçık sendromu, kabakulak, kızamığa bağlı zatürre, orta kulak iltihabı ve SSPE (subakut sklerozan panensefalit) -Td aşısı: Tetanoz ve difteri. Ülkede uygulanan çocukluk çağı aşı takvimi ise şöyle: -BCG: 2. ayın sonunda bir doz -DBT: 2., 3. ve 4. ayların sonunda birer doz, 16-24 ay arası rapel (tekrar) doz -Hib: 2., 3. ve 4. ayların sonunda birer doz, 16-24 ay arası rapel doz -OPV: 2.,3. ve 4. ayların sonunda birer doz, 16-24 ay arası ve ilköğretim 1. sınıfta rapel dozlar -KKK: 12. ayda bir doz ve ilk öğretim 1. sınıfta rapel doz -Hepatit B: Doğumda, 1. ve 6. ayların sonunda birer doz, ilköğretim 8. sınıfta rapel doz -Td: İlköğretim birinci ve 8. sınıflarında -Kızamıkçık: İlköğretim 8. sınıfta